Kurumsallaşma III – İnsan Kaynağı

Geçtiğimiz yazılarımızda işletmenin birbirine ayrılmaz niteliklerle bağlı zincir halkaları gibi temel işlevlerden ibaret olduğunu söylemiş ve sermaye ile pazarlama konularına değinmiştik. Bu yazımızda ise en elzem ancak en yanlış anlaşılmış konu olan insan kaynağından bahsedeceğiz.

İnsan Kaynağı

Kaynağı insan olmayan hiçbir ticari faaliyet yoktur. En basit ifade ile tüm ticari faaliyetler insanlar için insanlar tarafından icra edilirler.

İnsan, tabiatı gereği, değişken, özgür bir doğaya sahiptir. Bu doğanın gereksinimleri karşılanmadığı zaman insan verimli olamaz. İnsan, birey olarak üretimden beslenen varlıktır. Her birey tembel, çalışkan her nasıl nitelerseniz niteleyin, ürettiği sürece yaşar. Buradaki üretim değişik form ya da amaçlar biçiminde olabilir. Nasıl ki insan tek tip değildir, insanın üretimi, üretim şekli de bir ve tek tip değildir.

İşletme yönetimi kitaplarında insan kaynağı, hiyerarşinin basamaklarını dolduran ve kesinlikle güvenilmez iş gören olarak tanımlanır. Biz bu tarife katılmıyoruz.

İşletmelerde günümüzde de fark ve kabul edilen niteliklerden birisi, işin ne kadar kaba kuvvetten ibaret olduğu, ya da bir fiilin sürekli tekrarlanmasından ibaret olması gibi nitelikler dahi, iş görenin insani özelliklerini o işe katmaması mümkün değildir, aksine bireysel özelliklerin o fiile katıştırılması arzu edilen sonuçlar doğuracaktır. Bir işletmenin pazarlama dokümanlarında yer alan yetenekleri, ürettiği ürünün özellikleri vb, çalışanların özgeçmişlerinden ibarettir aslında.

Ülkemizde “patron” terimini sıklıkla duymaktayız. İşin aslı, eğer bir işletmede patron ya da patronluk var ise, o işletmede çalışanlar ya kerhen, zorunlu oldukları için çalışmaktadır yada patron olarak adlandırılan kişi ile feodal bağları söz konusudur.

Süreklilik Beklentisi

Ülkemizde sermaye birikiminin henüz istenen seviyede gelişmemiş olması, ekonomik ortamın süreksizlikler ve belirsizlikler içeriyor olması işletmelerin kalıcı planlar yapmasının ve yatırımcının uzun vadeli vizyon üretmesinin önündeki temel engeller olarak görülebilir.

Çalışanlarla güvene dayalı olmayan iletişim, bir süre sonra personelin ofiste bulunması, işe zamanında gelip, zamanında gitmesinin, yöneticisine karşı güler yüzle ve nazik davranış içinde olmasının performans açısından yeterli olması durumunu doğuracaktır. Hatta hala pek çok işletmemizde insanların işe geliş gidişlerini izlemek için ayrı bir personel istihdam edildiği bile görülmektedir. Yakın zaman kadar işletmelerde personelin giyeceği giysi için bile yönetmeliklerin var olduğunu hepimiz hatırlarız.

İşletmeler, başarı için sadece ürüne değil, işin yapılışına da yenilikçi gözle bakmalıdır. Yenilikçilik işletmenin sürekli gelişmesinin anahtarıdır ve işletmenin zincirlerinden sadece insan kaynağı işletmeye bu niteliği kazandırabilir.

İşletmeler, insan kaynağını geliştirdikçe kendileri de gelişir. Dünya biz daha iyi işletmeler oluşturdukça güzelleşecektir, daha iyi ürünler ürettikçe değil.

Önümüzdeki sayıda işletmenin az bilinen oyuncularından bahsedeceğiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir