Empati ve Cehalet Üzerine

Cehalet, kısaca olguların ardındaki gerçeği görme yeteneğini kaybetmiş, katılaşmış bilişsel yetenek demektir. Cahil, kendisini dünyada tek ve en olarak görür. Herhangi bir olguyu değerlendirecek cetvele sahip değildir.

Cehalet korkunun en önemli yol arkadaşıdır. Dönüşümü ve değişimi sevmez, açıkcası korkar ama korkmaktan da korktuğu için saldırganlaşır, yok sayar ve daha bir çok korunma güdüsü ile davranış üretir. Esnemek veya anlamak cehalet ufkunda delikler açabileceğinden buna izin verilmez.

Cehalet gruplar halinde yaşar. En temel besini yanındakinin , beridekinin kendisini doğrulamasıdır. Bu doğrulamalar bilinçli veya bilinçsiz, yine yalnız kalma korkusundan dolayı hep olumlu yönde gelir. Bu şekilde de cehaletin bazı anlarda kar topu gibi büyümesi engellenemez. Cehaletin olumlanması, hem olumlanan hem de olumsuzlanan açısından mutluluk vesilesidir. Olumlayan bilir ki bir sonraki üretimi de aynı şekilde karşılık alacaktır.

Eleştiri ise emek ister. Gerçek eleştiri geçmişin ve bilginin süzgecinden geçer, ince ince dokunur ve öyle sunulur. eleştirmek kısaca emek ve zerafet ister. Eleştirilmek ise ancak değişime hazır olan, gelişim yoluna çıkmış birey için işe yarar. aksi takdirde özlük haklarına açık bir saldırı, hatta daha ötesinde aşağılama olarak algılanabilir.

İnsan cahil de olsa, bilge de olsa toplum halinde yaşayan ve birey olarak değeri olmayan bir yaratıdır. İnsanın güzelliği iki ayaklı olmasından öte insanlık içinde insanlığıdır. Hiçbir birey tümden daha kıymetli veya kıymetsiz değildir. Aslında bireyin kıymeti ifadesi, tüketim toplumunda, herşeyin değiştirilebilir olduğu yanılgısına karşılık üretilmiş bir akıl aldanmasıdır. Bu aldanma bireylerin birbirini yalnız kalma korkusu ile olumlaması ile büyüyüp gelmektedir.

Empati, bilimsel olarak kanıtlanmış çok sayıda araca ve bir o kadar da basit mekanizmaya sahip, insana has bir yetenektir. Empati, insanın karşısındaki insanın duygularını mimiklerini tekrar etmek, sesindeki ince değişimleri izleyerek hislerini anlamasıdır.

Empati yapan insan, karşısındaki insanın duygularını hissederken kendisini onun yerine koyabilir. Bunu yapabilmesi için öncelikle esnek olması, karşısındakinin duygularını anlayabilecek kadar yaşamışlığı olması gerekir. Kısaca içinde sevginin mum alevini yaşatabiliyor olması gerekir.

Bence, diyor yazar burada, sevgi ile yapılan empati, cehaleti yenmenin tek ve en etkili yoludur. Bireyin umutsuzca tek olmaya çalışması yerine, empati ve kendisine sevgi yolunu tutması, hem sadece kendisine değil, topluma karşı da bir sorumluluktur.

Sevgi ve şefkatin çok şiddetli olarak karıştırıldığı toplumumuz için bu cümleler tehlikeli olabilir ama edilmesi gerekir.

Eskişehir, 2017